Kızlarla Seks Bir Başka – Lezbiyen Hikayesi

Merhabalar ismim Sinem. Size birinci Lezbiyen tecrübemi anlatacağım. O vakitler 16 yaşındaydım. Lisede okuyordum. Uzun uzunluklu, beyaz ciltli, düzgün fizikli kızdım. Ela gözlü, kumraldım. Annemin Alman olmasının avantajı vardı anlayacağınız. Okulda da en güzel arkadaşım, annesi Rus olan Alina’ydı. Meskenlerimiz çok uzak değildi. Okula birlikte gidip geliyor, bir arada ders çalışıyorduk. Annelerimiz de tanışmış, onlar da arkadaş olmuşlardı…

İkinci sınıfa geçmiştik. Daha okulun birinci günleriydi. Yani Antalya için yazdan kalma bir gündü. Okuldan öğle çıkıyorduk, sabahçı olmanın avantajı vardı. Dershanemiz de öğlenden sonra başlıyordu. Okul çıkışı ile dershane saati ortası 2-3 saatlik bir boşluk oluyordu. Bunu biz de denize gitmek için değerlendiriyorduk. Meskenlerimiz denize fazla uzak değildi, bisikletle 5 dakika sürüyordu. Konutta süratlice hazırlanıp denize gittik. Bir müddet yüzüp güneşlendikten sonra, bize gidip hazırlanıp dershaneye çıkacaktık.

İlk olarak Alina banyoya girecekti. Bikinisinin üstünü çıkarma konusunda benden yardım istedi, ben de ardını çözdüm. Olağanda önünü tutup banyoya masraf diye düşünmüştüm, ancak o denli olmadı. Üstü özgür bırakınca göğüsleri meydana çıktı. Bu uzun bir müddet değildi, tahminen birkaç saniyeydi, lakin aklıma o an kazınmıştı. Alina çoktan girmişti duşa, ancak ben hala olayın şokunu atlamamıştım. Daha evvel de göğüs görmüştüm, ancak en yakın arkadaşımın göğsünü görmek beni heyecanlandırmıştı. Tekrar görmek için anahtar deliğinden baktım, ancak bir şey göremedim. Resmen göğüslerini görmek için yanıp tutuşuyordum. Bende de vardı, neden o göğüsleri görmek istiyordum, mana veremiyordum.

Doğrulurken başım kapı koluna çarpınca, Alina kapıyı çaldığımı sandı ve “Efendim Sinem?” dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Aklıma, “Bikinini yıkadın mı? Benimkileri yıkayacağım, verirsen seninkileri de yıkayayım!” demek geldi. Tahminen birkaç saniyeliğine kapının aralığından göğüslerini görebilirim diye düşündüm. Beklediğimden farklı ve beni heyecanlandıran bir yanıt geldi, “Lavabonun üstüne koydum, alabilirsin!” dedi. Ellerim ayaklarım titremeye başlamıştı. Girdim, hafif buhar vardı, bu sefer tam çıplak görmüştüm. Amını net göremesem de, çıplak götünü ve göğüslerini görmüş, daha da heyecanlanmıştım. Astım krizine girmiş üzere sıkıntı nefes alıyordum.

Alina orada yıkamamı, hem de sohbet edebileceğimizi söylediğinde, sevinçten havaya zıplayacaktım. Onun bikinisini yıkarken biraz lafladık. Kaçamak olarak birkaç kere baktım ona. Bu kadar uzun yıkanmasına gerek yoktu, lakin o da kendini teşhir etmeyi seviyor üzereydi. Derken onun bikinisini yıkamam bitince, bana kendiminkini de yıkamam gerektiğini hatırlattı. Ben de, “Duşa girince yıkarım!” dedim. Alina, “Gel haydi, burası ikimize de yeter!” dedi. Resmen orgazm olmak üzereydim. Kendime de şaşıyordum. Ne oluyordu bana?

Bikinimle duşa girince, çıkarmam için uyardı. Artık konuşamıyordum bile, ellerim titreyerek evvel üstümü çıkardım. Altımı çıkarırken eğilmem gerekti ve amı ile burun buruna geldim. Tek çizgiden ibaret, kılsız, kusursuz bir görünümü vardı. Ben başıma suyu dökerken, Alina elini benim amıma atıp, “Ya kızım şu kızıl çalılarını kessene!” dedi. İrkildim, heyecan daha bir öteki oldu bende. Yalnızca, “Hı hı, keserim!” deyip baş salladım. Duş esnasında çarpışmalar dışında o denli bir öteki temasımız olmadı. Duştan çıktık, kurulandık, giyindik ve dershaneye gittik. Aklım derslerde değil, Alina’da idi. Bir daha onu çıplak görebilir miydim, o bana dokunur muydu, ben ona dokunabilir miydim, daima başımı bu üzere sorular kurcalıyordu…

Akşam yemekte durgunluğumu İrem abla da fark etmiş (İrem abla benim üvey ablam olur, lakin ben ona yalnızca abla derim), yemekten sonra odama geldi, benimle konuşmak istedi. Oturduk konuştuk. Biz açık fikirli aileydik, ablama durumu anlattım. Bunun ne olduğunu merak ettiğimi söyledim. Ablam bedenimin geliştiğini, kendimi ve diğerlerinin bedenini tanımak istememin doğal olduğundan bahsetti. Kendisinin de o denli evreleri yaşadığını anlattı. Bir kızın beni çıplak görmesi, benim kızı çıplak görmemin, birbirimize dokunmamızın olağan olduğunu söyledi.

Sonra da ileriye gidip gitmediğimizi sordu. İleri ne demekti? Daha ilerisi ne olabilirdi ki? Öpüşmek miydi sorduğu. Ben o denli sorunca gülümsedi. “Yani güzeline gidecek bir şey yaptınız mı?” dedi. Resmen ablamın hızına bön bön bakıyordum. “Kızım orgazm olacak bir şey yaptınız mı?” dedi. Düzgünce salak olmuştum. Dediğini anlamıştım, fakat ne alakaydı? Karşılık vermedim. Onun yerine, “Yarın denize gidebilir miyiz?” diye sordum. Yarın için ısrar etmeme karşın, “Cumartesi gideriz!” diyerek kabul etmedi. Alina ile birebir şeyleri yaşayabilme planlarım suya düşmüştü. Hafta sonu annem babam bir yere gidecekti, fakat meskende ablam vardı…

Neyse Cumartesi oldu. Ablam, Alina ve ben denize gittik. Plajda ablam manalı manalı bana bakıyordu, bir orta kulağıma eğilip, “Bugün memnun edeceğim seni!” dedi. Çabucak anlamıştım, yani tekrar Alina’nın göğüslerini görebilecektim. Çok sevindim, asık hızım bir anda değişti. İki saat kadar plajda kaldıktan sonra, ablam, “Eve gidip, bir şeyler atıştıralım!” diye teklif etti. Meskene gittik. Ablam marketten bir şeyler almıştı, onları mutfakta hazırlıyordu. Bize, “Hadi siz banyoya girin, bikininizi de duşa girmeden çıkarın, ben yıkayayım!” dedi. Hayatımdaki en süratli bikini çıkarmasını yapmıştım, nasıl olduysa Alina’yı bile soymuştum. Alina hayretler içinde bakıyordu. Ablam çırılçıplak halimize bakıp gülümsedikten sonra, “Hadi girin bakalım duşa!” dedi. Girdik duşa. Yeniden ufak dokunmalar, çaktırmadan bakışlarla dünyanın en memnun insanı olmuştum…

Ablam köfte kızartmıştı. Pilav salata yapmış, yanına da bize de bira koymuştu. Soran gözlerle baktığımızı görünce, ablam, “Biz bizeyiz, biradan bir şey olmaz!” dedi. Birinci alkol tecrübemizin ablamın yanında olması benim için de itimat vericiydi. Yemek bitti, biraları içiyorduk hala, ablam birinciyi bitirmiş ikinciyi içiyordu. Birinci şişeyi de masanın üstünde çeviriyordu. Bize, “Kızlar haydi şişe çevirmece oynayalım!” dedi. Bize kuralları anlattı, şişenin ucu gelen şahsa doğruluk mu cüret mi diye soruluyor. Yürek derse, şişeyi çeviren kişinin dediğini yapıyordu. Doğruluk derse, sorduğu soruya yanlışsız yanıt vermeliydi. Dediğini yapmak istemezse, yada soruya karşılık vermek istemezse üstünden bir kesim çıkaracaktı. Buna sevinmiştim, Alina’nın göğüslerini görme talihim olacak diye.

İlk sorular ve cesaret’lik şeyler kolay şeylerdi, kimse soyunmadı. Bu ortada biz ikinci birayı açmış, içmeye başlamıştık. Ablamın çevirdiği şişenin ucu bana gelmişti. Bir evvelkinde doğruluk seçtiğim için, bu sefer hamaseti seçmeliydim. Ablam, “Alina’nın ayağını öp!” dedi. Hafif itirazdan sonra ayağını öptüm. Ablama latife ile karışık, “Sıra bana gelsin, ben de sana ayağımı öptürmezsem!” dediğimde, ablam da bana, “Dikkat et de, ben sana götümü öptürmeyeyim!” diyerek lafı sokmuştu.

Ben çevirdim, Alina’ya geldi ucu. Onunki doğruluktu. Ben de, “Hiç birisi ile öpüştün mü?” dedim. Alina’nın karşılık vermesini beklerken, o bodysini çıkardı ve sutyenle kaldı. Bunu söylemekten neden çekindiğini anlamamıştım. Alina çevirdi, ablama denk geldi. Alina benden yana hal alıp, “Madem o denli İrem abla, sen öp bakalım Sinem’in götünü!” dedi. Ben de zafer kazanmış kumandan edasıyla bastım kahkahayı. Ablam, “Gül bakalım sen, haydi aç götünü, öpeceğim!” dedi. Ayağa kalkıp ablamın önünde gerimi dönüp dikildim, külodumu aşağıya sıyırdım. Ablam götümü öperken kazara mı, bilerek mi, amıma elini dokundurunca irkildim, amım karıncalanmıştı. Sonra ablam çevirdi şişeyi, bana geldi ucu. Bana, “Alina’nın götünü öp!” dedi. Çok istememe karşın renk vermemek için ben de üzerimdeki bodyi çıkardım. Ablam yaptığıma mana verememişti, adeta (Kızım istediğin bu değil mi, daha ne istiyorsun?) der üzere baktı.

Bir mühlet bu şişe çevirmece devam etti. Üçüncü biralar bitmiş, dördüncüler açılmış, başlar hoş olmuştu. Bu ortada hepimiz iç çamaşırımız ile kalmıştık. Ablamın sutyeni önü şeffaf olanlardan olunca göğüsleri belirli oluyordu. Alina’nın göğüslerinin daha irisiydi. Artık ona da takmıştım. Bakışlarımı fark eden ablam (Ne oluyor?) der üzere bakış attı bana. Ben de gözümle göğüslerini gösterdim. Tebessüm etti. Alina bir orta lavaboya gidince, ablam bana, “Devam edelim mi, yoksa bu kadar sana kâfi mi, keyifli oldun mu?” dedi. “Yetmez, daha Alina’nın göğüslerini görmek, onlara dokunmak istiyorum!” dedim. Ablam da, “Tamam o iş bende!” dedi.

Alina lavabodan gelince tekrar başladık. Ablam Alina’ya öpüştüğü kişinin ismini sordu. Alina, “Başka soru sorsak?” falan diyerek geçiştirmeye çalıştı. Ablam da, “Ya karşılık, ya da bir modül daha çıkar!” diyerek ısrar etti. Ben de ısrar edince, Alina sutyenini çıkardı. Şaşırmıştım, ne olacaktı ki ismi söylese, demek ki bildiğimiz birisi diye düşündüm. Sıra bana gelince, bana öpüştüğüm kişinin ismini sordular. “Ben kimse ile öpüşmedim!” deyince şaşırdılar. Bu sefer, “Yalan söylemek yok!” ısrarı devam etti. Hakikat söylediğime inandıklarında devam edildi.

Ablama çok kazık bir sordu Alina. Ablam yanıt vermek yerine çabucak sutyeni çıkardı. İki çift göğüs önümde, ben bayram ediyordum. Ablam bana cüret sırası gelince, “Kimi çıplak görmek istersin?” diye sordu. Alina diyeceğimi bile bile sordu bunu ve ben de göğüsleri fora ettim. Sıra bana gelince, ben de ona sordum birinci öpüğtüğü kişinin ismini. Ablam bir kız ile öpüştüğünü söyleyince şaşırdım. “Yani Lezbiyen misin?” diye sordum. Bana, “Bir soru hakkın var, ikinciyi sormak istiyorsan bir modül çıkar üzerinden!” dedi. Bunu atlayamazdım, çabucak ayağa kalkıp külotumu çıkardım, külotumu ablama uzattım ve “Çıkardım, haydi cevapla!” dedim.

Ablam, “Hayır, Lezbiyen değilim!” dedi. Ben yeniden bir soru sordum, “O halde ne diye kız kıza öpüştün?” diye. Ablam, “Korkarım bu soruya karşılık verecek durumda değilim, zira çıkaracak bir şeyin kalmadı!” dedi. Ben tam yerime oturacakken Alina kalktı ayağa, o da çıkardı külotunu ve “Hadi yanıt ver, ben de merak ettim!” dedi. Ablam başının hizasında duran Alina’nın amına bakarak, “Sıran gelince öğrenirsin, boşuna çıkardın külotunu!” dedi.

İkimiz de yerimize oturduk. Alina külotunu giymedi, ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. Alina şişeyi bilerek tam ablama denk gelecek biçimde çevirdi ve soruyu tekrarladı. Ablam bu sefer ayağa kalkıp külotunu çıkardı ve “Cevap vermeme hakkımı kullanıyorum!” dedi. Alina bir soru hakkının olduğunu hatırlatıp ayağa kalktı. İkisi ayakta, ben oturduğum yerden ikisinin de amına götüne bakıyordum. “Sor sorunu?” dedi ablam. İkisinin göğüsleri ortada bir birbirine değiyordu. Benim çok istediğim şey ablama nasip olmuştu. Alina, “Nasıl bir his bir kızla öpüşmek?” dedi. O sırada ablam, “Sen söyle!” diyerek Alina’nın dudağından öpmeye başladı. Alina da ona karşılık veriyordu.

Hemen zıplayıp ayağa kalktım, şok olmuştum. Ben onlara bakınca, ablam benim ensemden tutup Alina’ya yaklaştırdı. Artık Alina ile öpüşüyorduk. Ellerim göğüslerine gitmiş, o hayalini kurduğum göğüsleri elliyordum. Bu ortada ablam da ensemden öperek kalçalarımı okşamaya başlamıştı. Dünya umurumda değildi, o göğüsleri elliyordum ya. Dudaklarımız kıpkırmızı oluncaya kadar öpüştük. Alina, “Vay be, bu türlü olacağını bilmiyordum, ben resmen ıslandım, ya sen?” diyerek daha karşılık gelmeden elini amıma attı ve ıslaklığı hissetti. Sonra benim elimi tutup, “Baksana!” diyerek kendi amına götürdü. Hayalde üzereydim, Alina’nın hazinesi avcumun içindeydi…

Ablam, “Sürtsenize birbirinize!” dedi. İkimiz de anlamamıştık. Biz bön bön bakınca, “Hadi odaya gidelim!” dedi. Onlar önde, ben geride gidiyorduk. Önümde mükemmel iki göt kıvıra kıvıra gidiyordu. Resmen gözüm götlerindeyi. Odaya girdik. Bana yatağa uzanıp bacaklarımı yan açmamı söyledi ablam, sonra kendisi de Makas konumunda, amını amıma sürterek hareket etmeye başladı. İnanılmaz zevk alıyordum. Tam doruktayken ablam geri çekilmeye çalıştı. Ben, “Abla lütfen devam et, durma lütfen!” deyince ablam devam etti. Bu ortada Alina ayakta dikiliyordu, “Ya ben ne olacağım?” dedi. Ablam, “Yaklaştır amını!” deyince Alina ablama yaklaştı. Ablam Alina’nın amını yalıyordu. Başım allak bullaktı. Yaptığımız yanlış geliyordu, ancak girdiğim zevk girdabından da vaz geçemiyordum…

Çok geçmeden zevk sıvılarımı saldım. Birkaç dakika sonra da Alina orgazm olmuştu. Ablam, “Ee ben ne olacağım?” deyince, bu mutluluğun mimarını ödüllendirmemek olmazdı. Çabucak Alina ile ortamıza aldık ablamı. Ben soluna, Alina sağına geçtik. Alina çabucak elini ablamın amına attı, ben de attım. Tıpkı anda ablamın göğüslerini yalamaya başladım. Sonra Alina da bana katılıp o da kendi tarafındaki göğsünü yalamaya başladı. Bir süre sonra, elimizi ablamın amından çekmeden, Alina bana, “Uzatsana dudağını!” dedi ve ablamın amını okşarken biz de öpüşmeye başladık. Ablam da bizim sırtımızı ve götlerimizi okşuyordu.

Ablam Alina’ya, “Benim yaladığım üzere yalasana!” dedi. Alina buyruk alan asker üzere çabucak eğilip beceriksizce ablamın amını yalamaya başladı. Buna karşın ablam zevk alıyordu. Ben de nasıl yaptığını resmen izliyordum. İzlerken yeniden amımdan sular akmaya başlamıştı. Sonra yeniden Alina ile öpüştük. Ablamın amının tadı da vardı lisanında, dudaklarında. Alina, “Biraz da sen yala!” dedi ve başımı ablamın amına bastırdı. O da üst çıkıp göğüsleri ile meşgul oldu. Ablam da beni yönlendiriyor, “Biraz üst, evet işte orası, yavaş, çok emme, lisanını kullan…” diyordu. Alina’ya da, “Sen şöyle çık, dön bu tarafa dedi!” ve 69 oldular. Alina ile birlikte ablamın amını yalarken, ablam da Alina’nın amını yalıyordu.

Sonra biz doğrulduk. Ablamın amını okşuyordum ve Alina ile öpüşüyordum. Alina o denli hırslı öpüyordu ki beni, çok zevk aldığını anlamıştım. Çok geçmeden Alina ikinci sefer orgazm olmuş ve ablamın yanına atmıştı kendini. Ben de aşağıya kayıp ablamı yalayarak orgazma ulaştırdım. Hepimiz yorulmuştuk. Tükürükler, zevk sıvıları ve terden yapış yapış olmuştuk…

Bir müddet sonra Alina konuta gitmek için müsaade istedi. Biz kalmasında ısrar ettik, fakat yarın sabahtan geleceğini söyleyip ayrıldı. Kapıya kadar çırılçıplak uğurladım Alina’yı, kapıda biraz daha öpüştük ve gitti. Ablamın yanına gittim. Bir arada o biçimde biraz uyuduk. Uyandığımda ablam banyodaydı su sesi geliyordu. Ben de banyoya gidip katıldım yanına. Duştan çıkarken ablama, “Sana nekadar teşekkür etsem azdır, bu kadarını beklemiyordum!” dedim. Ablam da, “Ben biliyorum nasıl teşekkür edeceğini, ablanı ihmal etmeyeceksin o kadar!” diyerek popoma şaplak attı. Bu davranışı hoşuma gitmişti, yeni gelin üzere kırıtarak odama gittim giyinmeye. Bana seslendi, “Sakın giyinme, ben de giyinmiyorum, hafta sonu çıplağız, gözümüz bayram etsin!” dedi.

O gün meskende daima çıplak dolaştık, birbirimize baktık, sohbet ettik. Bol bol bana öpüşmeyi ve oral seksi öğretti. Sabaha kadar dört defa daha orgazm oldum 🙂